50 YIL SONRA TDAS'I ÇALIŞMAYA BAŞLARKEN... PDF Drucken E-Mail
Geschrieben von: Erkiner   
Mittwoch, den 28. Mai 2025 um 17:36 Uhr

Engin Erkiner: Yaklaşık 100 sayfalık 40 Yıl Sonra TDAS’ı okuyup bitirdim. On yıl önce ne yazdığımı biliyordum ama yine de okumak gerekirdi. Her saptamayı hatırlamam mümkün değildir.

Sonraki yıllarda doğru çıkmış öngörüler var –mesela Ukrayna’da savaşın geliyor olması gibi-, yanlış tespitler var; Çin konusu gibi…

Yıllardan beri sosyalist ülkelerin tarihleriyle uğraşıyorum ama son on yılda ya da 40 Yıl Sonra TDAS’ın yazılmasından sonra geçen on yılda, eskiden yazmış olduğum kitaba -1989 Berlin Duvarı- altı tane daha eklendi: Che Guevara – Kısa Uzun Bir Hayat (Küba’nın özellikle devrim sonrası tarihi), Sosyalizmden Kapitalizme Geçiş – Bulgaristan ve Romanya Örnekleri, Arnavutluk (1912-1992), Çin Sosyalizmi (1949-2022), Vietnam-Laos ve Pazar Sosyalizmi, Kamboçya – Kendini Yıkan Devrim. Kuzey Kore ile ilgili olarak epeyce okuma yaptım ama henüz yazmadım.

Komünist partisinin iktidarda olduğu beş ülkede -Küba, Çin, Vietnam, Laos ve Kuzey Kore- izlenmesi gereken gelişme yolu konusunda farklılık bulunmuyor: pazar sosyalizmi. Ülkeler arasında farklılıklar bulunmakla birlikte anlayış aynıdır. Çin’le herhangi bir sorunları bulunmuyor.

Çin kitabında daha önce yaptığım yanlış değerlendirmeyi düzeltmiştim. Tekrarlarım.

1975’teki TDAS’ta emperyalizmin bunalım dönemlerini ayıran dört kıstas belirlenmişti:

Emperyalist ülkeler arasındaki durum, kapitalizmde sömürüdeki değişim, emperyalizmle alternatif güçler arasındaki durum, emperyalizmle sömürge ve yarı sömürge ülkeler arasındaki durum. Bu dört belirlemede önemli değişiklikler yaşandığında bir bunalım döneminden diğerine geçilir.

50 Yıl Sonra TDAS’ta ülke adlarını belirterek belirlemeler yapacağım. Emperyalizm belirlemesi fazla genel kalıyor; ekonomik yönü ön planda bulunan var, askeri yönü ön planda bulunan var. 20. yüzyıl başındaki gibi ekonomik olarak güçlü olan mutlaka askeri olarak da güçlü olmuyor. 40 Yıl Sonra TDAS’ta bu belirlemeyi yapmışım ve doğrudur. Bu kitapta Lenin’in emperyalizm teorisini devleti yeterince dikkate almadığı için eleştirmiştim, bunu genişletmem gerekecektir.

Ayşe Buğra’nın –bir yazar daha vardı ama hatırlamadım- Türkiye’de Yeni Kapitalizm kitabından özellikle yararlanacağım. Devlet desteğiyle burjuvazinin inşaatçı kesiminin yükselmesi ve başka alanlara da girmesi konusu…

Yeni bir şey değil aslında… Birinci Dünya Savaşı öncesinde Almanya devlet desteğiyle sıçramalı gelişim göstererek İngiltere’ye yetişmişti. Dönemler ve ülkeler farklı tabii…

Emperyalizme alternatif güçlerin durumu denildiğinde bunu sosyalist ülkeler olarak değil, BRICS ülkeleri olarak görmek gerekiyor. Bu ülkelerin tümünün sosyalist yönelimi bulunmamakla birlikte farklı bir küreselleşme istiyorlar ve bu da özellikle ABD için önemli tehdittir.

İlk aklıma gelen değişiklikler bunlar, tabii daha ayrıntılı plan gerekecek…