Ali İhsan Sağmen: Düşünce bir enerjidir. Beynin kendi yapısından kaynaklı, matematik ve frekansla çalışan, öğrenme, öğretme, bilgi depolama becerisi olan, sorgulama, neden, niçin, nasılı bilen, düşünün sağlamasını yaparak, vicdan, adalet ölçülerini kullanarak bir bütünlük arzeden, bilgiye ulaşır.
Düşünce, bilgi, belge ve yaptırımla, beynin yönlendirme organları aracılığıyla, eyleme dönüşerek güç oluşturur.
Kullandığı bu gücü, nesnel üretim yoluyla, kendi imkanlarıyla, doğayla bir savaşım içinde gereksinimler için kullanıyorsa, bunlar; nefis, barınma, korunma ve devamlılığını sağlama doğrultusunda ise, ayniyetler, yani kendisi gibilere de yararlandırma, bölüştürme dayanışması içerisine giriyorsa, gücünü sosyal anlamda pozitif kullanıyor demektir.
Hayatın zorluklarıyla baş edebilme, bilişim, buluşum ve icatlarla mümkün olduğu, doğru yolda olma eğilimi, beynin kamilleşme, sadeleşme yoluyla gerçek insanlık ölçüsüne ulaştığı bir çizgi tutturduğu, karakterinde burada olumluluğa aktığı bir düşünce bütünlülüğüne evrildiğini gösterir.
Beyinde fazla maddi birikim tutkusu, daha fazla nesnel yığılma, toplum için kullanılmıyorsa, satın alma, sahiplenme duygusu, egoizm ile, mülkçülük, malcılık, değişim aracı olan paracılık ve ziynet eşyalarının yığılması, toplumda; dengesizlik, istemezlik, kıskançlık, vicdansızlık ve adalet duygularını zedeler.
Sevmenin, sevilmenin, doğaya ve insana aşkın dengelerini alt üst eder.
Sevgi; bir olumlu enerjidir. Beynin bir enerji fırtınasıdır. Negatif oluşumları bile bertaraf edebilir.
Sevgisiz yetişen insanlarda, travmalı kişilikler oluşur ve bu saplantılardan da kolay kolay vaz geçemezler.
Sevgili kişliklerde, vicdan ve adalet duyguları, sosyallik, dayanışmacılık ve bölüşümcülük seviyi ve nesneyi paylaşma doğal olarak evrişir.
Tüm doğayı korur ve kollarlar, aynı şekilde diğer canlıları da, insanlar gibi düşünürler.
Bu sadeleşmiş insan beyninin tipik tanımıdır.
Sadeleşmiş insan beyni ve onun düşüncesi, varılması gereken yerdir. Beynimizi iyi kullanma ve elde ettiğimiz değerleri, hem kendimiz için, hem diğer beyinler için, ortak kullanıma sunmalıyız.
Düşlerimizi geleceğe bırakmak, benliğimizi ve düşlerimizi kuşaktan kuşağa aktarmak, düş gücünü yükseltmek görevimiz olmalıdır.
Kendini bilmek, kendini bulmak, kendine varmak, gelinen noktada durmak, ancak doğru düşlerle olur.
İnsan için varlık “Düşünüyorsam varım” Felsefi açılımı ile değerlendirilirse, varız ki, düşünmek ve varlığımızı göstermek zorundayız.
Bilinç dıştan gider, beyinle üretilir ve birikimleri sağlanır.
Bilişim teknoloji çağında, bilginin sadeleğini, onun gücünü olumlu yolda kullanmayı becerebilen akıllı ve fikirli beyinlere ihtiyaç var.
Aklımıza sahip çıkalım ve onu koruyalım ve doğru çizgiden ayrılmayalım, işte gerçek güç budur.
|