ÖRGÜTLÜLÜK - ÖRGÜTSÜZLÜK PDF Drucken E-Mail
Geschrieben von: Erkiner   
Mittwoch, den 22. Oktober 2025 um 18:09 Uhr

Engin Erkiner: Arada bir enteresan belirlemeler duyuyorum. Genellikle gülüp geçiyorum. Elleme konuşsunlar… Biliyorum, fena halde bir şeyler batıyor, varsın batsın…

İlginç birisinden söz edeyim: Engin’deki bu üretim kapasitesi örgütsüz olmasından kaynaklanıyor. Örgütlü olsaydı bu kadar üretemezdi.

Bu belirlemeyi yapan akıllı(lar) örgütlü olmanın üreticiliği engellediğini savunduklarını fark etmiyorlar.

Almanya’da artık hayatta olmayan üç yazar vardı: Doğan Akhanlı, Abdülkadir Konuk ve Gökhan Harmandalıoğlu. Üçü de aynı örgütten ayrılmışlardı : TDKP. Eğer örgütte kalsalardı kesinlikle daha az üretici olurlardı. Sovyetçi örgütlerde olduğu gibi Hocacı örgütlerde de edebiyat komiserleri vardı. Her şeye karışırlar. Anlarmış gibi insanlara nasıl edebi yapıt üretileceğini öğretirlerdi.

Engel olurlar, engel olmak onlar için bir haktır.

Geçenlerde Gökhan ile ilgili arkadaşlarının yazdığı bir yazıyı okudum. Orada da aynı anlayış vardı: Gökhan örgüt dışına düştü ama üreticiliğini sürdürdü.

Lafa bak! Sanki kişi örgütten ayrılınca zorunlu olarak üretici olmayı bırakacaktır.

Yazının iyi yanı vardı: Gökhan’ı işkencede direnişe indirgemiyordu. Almanya’da yaptığı belgeselleri, kitapları ve nerelerde yazdığını da belirtiyordu.

Ben diyelim 25 yıldır herhangi bir örgütte bulunmuyorum.

6 yıl Almanya’da Demokratik Sosyalizm Partisi Frankfurt İl Yönetimi’ndeydim.

Bu zatlar Almanya partisini örgütten saymayabilirler; saymasınlar.

Sonra Avrupa Barış Meclisi üyesi oldum. TC tarihinin ilk barış gazetesini beş sayı çıkardık.

Bu da bilinen politik örgütlerden değildir.

Neredeyse on yıldır Avrupa Sürgünler Meclisi’ndeyim ama bunu da örgüt saymayabilirsiniz.

Ve tabii sormam gerekiyor: örgütün, hangisiyse artık, benden fazla ne yapıyor?

Yazılı ve sözlü benim kadar üretim yapıyor olamaz.

Yaptığı üretim de genellikle bilinenleri tekrarlamak olduğuna göre aslında bir şey de üretmiyor.

Önemli yürüyüşlere katılmak için şu veya bu örgütten olmak gerekmiyor.

Kimseye örgütlü olun ya da olmayın demiyorum; herkes kendisi karar versin.

Önemli hiçbir iş örgütsüz olmaz.

Örgüt çokluk değildir. Becerikli birkaç kişiden bile iyi örgüt çıkar, değişik alanlarda iyi üretirler.

Kalabalık gece yapmakla, bir yürüyüşte kalabalık olmakla örgüt olunmuyor.

Bazen düşünüyorum, örgüt kursam mı diye…

Piyasadaki örgütlerin en az yarısından daha iyisini kurabilirim ama böyle yapmakla bir şey olmaz.

Çok sayıda insan 20-25 yıl öncesinde yaşıyor.

Kitleye dışarıdan bilinç iletmek mi?

Değişik konularda 74 kitap yazdım, 72 tanesi E Kitaptır. Sadece Türkiye ve Avrupa’da değil dünyanın her tarafından okunabilir.

355 tane video yaptım. Kaç konu işlendi, sanırım 30 kadardır.

Yani insanlara bilgi iletme işini fazlasıyla yapıyorum. İddia ediyorum, çok sayıda örgüt bu kadar yapamıyor.

Aynı şeyleri okumaktan bıktık diye bana şikayet edenler oluyor. Ben de “şikayetlerinizi müdüriyete bildirin” diyorum. Muhatap ben değilim…

Değişik alanlarda üretebilmenin örgütlülükle ilgisi yoktur.

Herhangi bir politik örgütte bulunmayınca üretim artıyorsa, siz de ayrılın ve üretin de görelim bakalım!

Kendinizi geliştirmeye çalışın ve boş şeylerle kandırmayın…

Kusura bakmayın ama komik oluyorsunuz!