SAVAŞ ÖZELLEŞİRKEN... Drucken
Geschrieben von: Erkiner   
Sonntag, den 22. August 2010 um 16:28 Uhr

Engin Erkiner: ABD’nin her önemli savaşı, savaşla ilgili olarak yeni yönelimlerin de hayata geçirilmesini içerir. ABD için savaş, halklar ve ülkeler üzerinde deney alanıdır. Yeni silahların yanı sıra yeni savaş tarzları ve örgütlenme biçimleri de pratik içinde denenir. Buradan elde edilen deneyler sonraki savaşlarda uygulanır. 

 

 

Yeni silahların kullanılmasını biliyoruz. ABD’nin son dokuz yılda girdiği iki büyük savaş, Afganistan ve Irak savaşlarında bu uygulamanın örneklerini gördük. İnsansız ve füze taşıyan gözetleme ve savaş uçakları yeni savaş araçlarının en bilinenidir. Bu uçakların Türkiye’nin kullandığı Heronlardan farkı, sadece gözetleme değil, saldırı konusunda da kullanılmalarıdır.

 

Heron araziyi fotoğraflar ve bunları merkeze iletir. Merkez arazide saldırılacak hedef gördüğü zaman savaş uçakları harekete geçirilir. Uzaklar kalkar ve hedefleri bombalar.

Burada hedefin saptanmasıyla hedefe saldırı arasında belirli bir zaman vardır.

ABD’nin ilk örnekleri Predator adını taşıyan uçaklarında ise, hedef bulunduğu anda, merkezin sinyaliyle uçaktaki füze ateşlenir. Saptamayla saldırı arasındaki zaman oldukça daha kısadır.

 

ABD bu füzeleri Taliban önderlerine yönelik “seçilmiş hedef saldırı”larında kullandı.

Bir süreden beri Türkiye de bu uçaklardan almak istiyor. Talep, ABD Kongresi’nden onay bekliyor.

 

Savaşın örgütlenme yönünden yeni özelliği ise, özel birliklerin kullanılmasıdır. Özel birlikten kasıt, orduya bağlı, özel eğitim görmüş askerler değildir. Bunlar özel şirketlere bağlı askerlerdir. Savaş, sadece devlet tarafından yürütülen bir faaliyet olmaktan çıkmış ve kısmen özelleştirilmiştir.

 

Bu özel birlikler, pasif hizmet alanlarında daha önce de vardı. Ordunun temiz çamaşır ve yiyecek ihtiyacını sağlaması gibi konularda özelleştirme yıllardan beri vardı.

Ardından belirli depoları ve alanları koruma görevleri özelleştirildi.

Son olarak fiilen savaşa giren, özel bazı operasyon yapan birliklerde kısmi özelleştirme yaşandı.

 

ABD’de bu amaçla kurulmuş büyük firmalar bulunuyor. Blackwater bunlar arasında en tanınmış olanı… Tahmin edilebileceği gibi, eski askerler tarafından kurulmuş ve Savunma Bakanlığı ile yakın ilişki içinde çalışıyor. Şirket kendi askerlerini eğitiyor ve kendi savaş malzemesi bulunuyor.

 

Bu durum savaşın kapitalistleşmesinde yeni bir aşamayı gösteriyor. Sadece kapitalist devletin değil, özel firmaların da kendi askerleri vasıtasıyla savaşta yer almaları söz konusudur.

 

Kısa zamanda yüksek kazanç sağlamak anlayışı burada da kendini gösteriyor. Özel firmalar, Savunma Bakanlığı’ndan büyük mali portreli projeler alıyorlar. Örneğin birkaç Taliban önderinin öldürülmesi için yüksek para veriliyor. Bunun için özel eğitim görmüş kişilerin, özel silahlarla ve oldukça tehlikeli işlere girmesi gerekiyor. Bu arada ölenler, özel firmanın kayıplarıdır. Bu kayıplar devleti ilgilendirmiyor ve ordunun kayıpları olarak kayda geçmiyor.

 

Irak savaşının ilk yıllarında ABD’nin sivil kayıpları özellikle yüksekti.

Kimdi bu “sivil kayıplar”?

ABD vatandaşları Irak’ta tatil yapmadıklarına ve bu kadar fazla iş insanı da bulunamayacağına göre, bunların önemli bir bölümü özel firma askerlerinden oluşuyordu.

 

ABD’nin Irak ve Afganistan’daki kayıplarını sadece resmi asker kayıpları olarak görmemek gerekir. Özel askerlerden de epeyce zayiat verilmiştir.

 

Özel firma askerlerinin savaşta son derece keyfi davranmaları yapılan işin mantığı gereğidir. En kısa zamanda en yüksek kazanç anlayışıyla hareket eden firma ve onun askerleri için insan hayatının hiçbir önemi yoktur. Önemli tek soru vardır: Bunu öldürürsem kaç para kazanırım?

 

ABD Savunma Bakanlığı’nın bile özel firma askerlerini denetlemek için sıkı kurallar getirmek gereğini duyması, Irak Hükümeti’nin bu askerlerin faaliyet alanlarını kısıtlaması, durumun vahametini fazlasıyla açıklamaktadır.

 

Başıboş profesyonel katiller ordusu…

Resmi bir görevleri bulunmuyor, devletle ilişkileri sadece para üzerinden kuruluyor.

Firma “ihale”yi alıyor, kendi elemanlarına görev veriyor; başarırsan parayı alırsın, başaramazsan ya ölürsün ya da sen gidersin yerine başkası gelir…

 

Savaşın özelleştirilmesinin Türkiye’de ne oranda hayata geçeceğini zamanla göreceğiz.

Güvenlik firmaları vasıtasıyla eskiden polisin yerine getirdiği kişi ve alan kollama görevleri belirli oranda özelleşmiş durumda…

Ordunun belirli birimlerinin ülke içinde özelleşmesi zor bir ihtimal…

Ama giderek daha fazla sınır ötesi operasyonları yapan ordunun belirli savaş faaliyetleri giderek neden özel firmalar tarafından üstlenilmesin…

Bakalım, göreceğiz…