Engin Erkiner: Bu yazı 1980 sonrasında Türkiyeli sosyalistlerin Suriye’ye ne oranda gittikleriyle ilgilidir. Bugünkü durumla ilgisi yoktur.
Değişik yerlerde okuduğum kadarıyla deniliyor ki, 12 Eylül 1980 sonrasında ülkeden çıkmak zorunda kalan sosyalistlerin önder kadroları ve militanları büyük oranda Suriye’ye gitmiştir.
Tersini söyleyeceğim: ülkeden çıkmak zorunda kalanların en az yüzde 80’i Suriye’ye hiç gitmemiştir.
Sayıları tam olarak bilmem mümkün değildir ama şunu belirtebilirim: ülkeden çıkmak zorunda kalanların büyük bölümü Avrupa ülkelerine –özellikle Fransa ve Almanya- az bir bölümü de Yunanistan’a gitmiştir (Lavrion Kampı).
Suriye’ye gidenler –kısa vadeli gidenler dahil- azdır, en fazla yüzde 20’dir.
Suriye’nin Türkiyeli sosyalistlerin küçük de olsa bir bölümünü barındırmasının, PKK’lilere yer vermesinin ana nedeni Fırat’ın suları konusundaki anlaşmazlıktır. Türkiye bu nehir üzerinde yeni baraj yaparak Suriye’ye giden suyu azaltmıştı. İki ülke arasında bu önemli bir sorundu. 1980’li yıllardaki Hafız Esad yönetiminin Türkiyeli sosyalistleri ve PKK’lileri barındırmasının anti faşizmle ilgisi yoktur.
Kendimi örnek vereyim:
21 Nisan’da bir grup hapisten kaçtık. İki ay kadar hiçbir yere çıkmadım. Ardından İbrahim Yalçın sorumluluğunda yürütülen İstanbul’daki çalışmaya sınırlı olarak katılmaya başladım.
Şiddetle aranıyordum. 12 Eylül’den sonra hakkında vur emri çıkarılanlardan birisiydim. Aralık başlarına kadar bu kentte kaldım.
Sıkışmaya başladık. Sadece biz değil bütün örgütler sıkışıyordu.
Gitmem istendi. Avrupa’ya sahte pasaportla çıkabilirdim, nitekim çok sayıda kişi bu yolu kullanıyordu ama geçici olarak gideceğim için Suriye daha uygun bulundu.
İstanbul’dan Adana’ya gittim. Başka otobüsle gelen İbrahim ile orada buluştuk. O döndü, ben Adana’daki yoldaşla buluşup kaldım.
Bir hafta Adana’da ardından beş gün kadar Antakya’da kaldım. Ardından birkaç kişi bir kaçakçının önderliğinde yürüyerek sınırı geçtik.
Lazkiye’ye vardığımda noelin son günleriydi, demek ki Aralık ayı sonlarıydı.
Televizyondan İstanbul’daki operasyonu öğrenecektim. Bulunduğumuz yerde Türkiye televizyonu izlenebiliyordu. İbrahim ve bir bölüm yoldaş yakalanmıştı.
1981 yılı Nisan sonunda Suriye’den ayrılıp Fransa’ya gittim.
Sosyalistler azar azar yeni geliyorlardı denilebilir. Birkaç tanesiyle konuşmak fırsatım da oldu.
Dört ay kaldığım bu ülkeye daha sonra kısa süreli olarak üç kere daha gittim. Sadece bir keresinde TKEP Plenumu nedeniyle bir ay kalacaktım. Diğer gidişler en fazla bir haftadır.
1980’li yıllarda Suriye’ye gitmiş Türkiyeli sosyalistler de parçalı olarak bu ülkeden ayrılıp özellikle Fransa’ya gidecekti.
Özellikle 1982’de İsrail’in Lübnan saldırısından sonra Lübnan’da artık kalamayanlar kısa süre Suriye’de kalıp gideceklerdi.
Keyfiyet bundan ibarettir.
|