YAŞANILAN DÖNEM VE EĞİTİM DÜZEYİ PDF Drucken E-Mail
Geschrieben von: Erkiner   
Mittwoch, den 01. Januar 2025 um 16:43 Uhr

Engin Erkiner: İnsanların eğitim düzeyini yaşadıkları döneme göre değerlendirmek gerekir. 50-60 yıl önceki eğitim düzeyini bugüne taşımak yanlıştır.

55-60 yıl önce lise bitirmek zordu ve lise mezunu olan doğrudan devlet memuru olabiliyordu. Lise diploması önemliydi. Aynı önemden bugün söz edilemez.

Çavuşesku 1940’lı yıllarda Romanya Komünist Partisi Genel Sekreteri olduğunda eğitim düzeyi ilkokul üçüncü sınıftı. Eğitim düzeyini daha sonra ileriye götürmüştür.

O yılların Romanya’sında böyle olabiliyormuş. Günümüzde benzer eğitim düzeyine sahip bir kişinin merkez komitesine girmesi bile zordur. Mesela Çin’de yaklaşık 20 yıldan beri üniversite mezunu olmayanlar merkez komitesine girememektedir.

İki güçlü emperyalist ülkeyi, Fransa ve ABD’yi savaşta yenilgiye uğratan Giap’ın mesleği öğretmenliktir. Yarı feodal bir ülkede kişi ne öğretmeni olabilir? Herhalde köy öğretmeni… Eğitim düzeyi de buna uygundur.

Benzer durum bugün için düşünülemez.

Ho Chi Minh’in eğitim düzeyini bilmiyorum. Tayland dilinin yanı sıra İngilizce, Fransızca, Çince ve Rusça biliyordu. 1930’lu yıllarda bu ölçüde dil bilen kişinin eğitim düzeyi önemsizleşir.

İlk adıyla Çin Hindi Komünist Partisi olan, daha sonra Vietnam, Laos ve Kamboçya komünist partilerine ayrışan örgütün kurucusudur.

Tours’da Fransız komünistlerinin sosyalistlerden ayrıştığı kongreye katılarak FKP kurucuları arasında yer alır.

3. Enternasyonal’in sömürgelerle ilgili bölümünün sorumlularından birisidir.

Eğitimi şu veya bu düzeydedir, önemli değildir.

1940’lı yılların başlarında Çin’deki iç savaş sırasında Kızıl Ordu’nun en az yüzde 80’i okuma yazma bilmiyordu. Mutlaka okuma-yazması iyi olmayan çok sayıda subay da vardı.

80 yıl öncesinde yarı feodal bir ülkede normaldir.

Günümüzde benzer durum düşünülemez.

Bazı değerlendirme yazılarında Teslim Töre için “eğitim düzeyi iyi değildi” saptaması yapılır. Evet, düzey orta ikinci sınıf ama bu 60 yıl kadar öncedir. Kişinin kendini geliştirmesini bir yana bıraksak bile 60 yıl öncesinin eğitim düzeyi bugüne taşınamaz.

En az yirmi yıldır iyi derecede yabancı dil bilmeden –tercihan İngilizce- dünyada olup bitenleri iyi izleyemezsiniz.

1960’lı yıllarda klasikler Türkçeye çevrilip yayınlandığı dönemde bu kitapları –mesela İki Taktik- İngilizce çevirilerinden okuyabilenler vahim çeviri yanlışlarına dikkat çekerlerdi. Çeşitli dillerden Türkçeye çeviri o yıllara göre çok gelişti ama yine de ihtiyatla yaklaşmak gerektiğini düşünüyorum. Kitap çevirmek için iki dili de bilmek yetmiyor, konuyu ve kullanılan kavramları da bilmek gerekiyor.

 

Her durumda mutlaka yabancı dil öğrenin.