HİTLER SONRASI ALMANYA, ESAD SONRASI SURİYE PDF Drucken E-Mail
Geschrieben von: Erkiner   
Freitag, den 20. Dezember 2024 um 08:43 Uhr

Engin Erkiner: Nazi Almanya’sında içerde direniş vardı ama yeterli olmaktan uzak kaldı. Naziler dış güçler tarafından yenildiler: Batıda ABD ve genel olarak müttefikler, Doğu’da Kızıl Ordu.

Dışarıdan halk getirilemeyeceğine göre önceki devlet mekanizmasında yer alan Naziler artık ikiye bölünen ülkelerde yerlerini korudular.

Yıllar önce Federal Almanya Cumhuriyeti ve Demokratik Almanya Cumhuriyeti’nde eski Nazilerin yeni düzenlere nasıl entegre olduklarını anlatan, 1945 öncesi ve sonrasında çok sayıda ismin ne yaptığından örnekler veren kalın bir kitap yayınlanmıştı.

Nazi rejiminin önde gelen bazı isimleri yargılandı, mahkum oldu, bazıları idam edildi; eski kadroların büyük bölümü ise parlamenter kapitalist ya da sosyalist yeni düzende eski fonksiyonlarını sürdürerek devam etti.

Kuşkusuz özeleştiri yaptılar ama eskinin etkisi yıllarca devam edecekti.

Alman halkı yıllarca kendisinin de Nazilerin kurbanı olduğunu savunacaktı.

Öyle bir tarih anlatılıyordu ki, Naziler vardı ama onları sonuna kadar destekleyen geniş bir halk kesimi yoktu. Yahudi soykırımı bilgileri dışında gerçekleşmişti.

1970’li yıllarda ortam değişmeye başladı. Bu değişmede ülkedeki 68 hareketinin büyük etkisi vardır. Bu tarihi 68’den Ne Kaldı? kitabında anlatmıştım, tekrarlamayacağım.

Benzer durum Esad sonrası Suriye’sinde de görülmeye başladı. Ne kadar sürer bilinmez ama şimdilik görünen budur.

Suriye’de geçtiğimiz yıllarda yaşananlardan sadece Esad ve çevresi ya da aktif destekçileri sorumludur. Buna inanılmasını istiyorlar.

Hitler intihar etmişti. Esad ise kendisi ve ailesini güvenliğe alıp, hazineden de yüksek miktar parayı yanına alarak kaçacaktı.

Bazı insanlar ne savunacaklarını şaşırmış durumdadır.

HTŞ islamcı ve askerleri genellikle ülke dışından toplanmış bir örgüttür denildikten sonra

bu örgütten insan hakları, azınlıkları koruyan laik bir düzen bekleniyor!!

Ek olarak, HTŞ ve diğer islamcı güçler toplama bir orduysa, Suriye ordusu neden sonuna kadar savaşmadı? Çok sayıda asker savaşmak yerine firar etti?

Rusya da İran da Suriye ordusunun savaşmadığını açıkladı. Hatta İranlı bir yetkili, “onların yerine biz savaşamazdık” dedi.

Bunun tek açıklaması vardır: Esad düzeni çürümüştü. Ordusu da çürümüştü. 13 yıl Lübnan Hizbullah’ı, İran ve Rusya’nın desteğiyle ayakta durdular ve sonunda çöktüler.

Anlaşmayla iktidarı HTŞ’ye teslim ettiler.

Şam’ı 250 kişilik bir HTŞ birliği teslim almış.

Lazkiye hakkında somut bilgim bulunmuyor ama orada da benzeri gerçekleşmiştir.

Ve bu İslamcılardan, kelle kesicilerden insan haklarına saygı, azınlıkların korunması bekleniyor!!!

Savaşırsın, yenilirsin; olabilir ama bu kadar çaresiz duruma düşmemek gerekir.

Yıllarca Esad’ı desteklemiş kesim şimdi sosyal medyada gürleyip duruyor.

Ne olacak ki!

Savunduğunu yap; git savaş ya da gidip savaşsaydın…

Sosyal medyada bağırıp çağırmakla bir şey olmuyor.

İsrail’i görüyorsunuz…

Yaptıklarına yönelik protestoların sayısını ve yoğunluğunu ölçmek neredeyse mümkün değildir. Anlayış açıktır: “ben yaparım, sen de protesto et” deniliyor.

Esad bürokrasisi büyük oranda yerinde duruyor. HTŞ’nin devlet yönetecek kadrosu bulunmuyor, bu nedenle eski kadroyla anlaşıp onları yerinde tutuyor.

Esad ve yakın çevresi kaçarken kalanlar da anlaşarak iktidarı teslim ettiler.

Suriye’de kararsız denge durumu yaşanıyor. Bu dengenin hangi yönde bozulacağı belli değil ama böyle sürmeyeceği belirtilmelidir.

 

68’den Ne Kaldı? kitabını www.enginerkinerkitaplar.blogspot.com da veya Drive’da Engin Erkiner Kitaplar arayarak bulabilirsiniz.