GÜNEY KORE PDF Drucken E-Mail
Geschrieben von: Erkiner   
Mittwoch, den 04. Dezember 2024 um 19:15 Uhr

Engin Erkiner: Suriye’deki çatışmalar nedeniyle Güney Kore konusu ilgi görmedi denilebilir. Gerçekte ise bu ülkede önemli gelişmeler oldu.

Devlet başkanı muhalefetin Kuzey Kore ile işbirliği yaptığı gerekçesiyle sıkıyönetim ilan etti. Askerler parlamentoyu kuşattılar ama 190 kadar milletvekili parlamentoya ulaşmayı başardı ve oylama yaparak sıkıyönetimi geçersiz ilan ettiler. Ardından bakanlar kurulu da bunu onayladı. Bu sırada halk da parlamento çevresinde toplanarak sıkıyönetim ilanına karşı gösteri yaptı.

Devlet başkanı sıkıyönetim kararını iptal etti. Bugün savunma bakanı sorumluluğu üzerine alarak istifa etti. Devlet başkanı da önümüzdeki günlerde görevden alınabilir.

Bu gelişmelerde birkaç önemli yön bulunuyor:

Birincisi; Güney Kore’de parlamenter sistem, Kuzey Kore’de sosyalizm vardır ama görülen odur ki Kuzey Kore tehdidi işe yaramamaktadır. İkiye bölünmüş ülkelerde bu görülmemiş bir durumdur. Mesela 1989 öncesinde aynısını Demokratik Almanya Cumhuriyeti ve Federal Almanya için yapamazdınız.

Aylardan beri iki Kore, kuzey ve güney hakkında okuyorum. Bildiğimiz örneklere benzemeyen ülkeler ve farklı bir kültürleri bulunuyor. Güney Kore’de Kuzey’e sempatiyle bakan insan sayısı az değildir. Sosyalist oldukları için böyle yapmıyorlar, en azından büyük bölümü sosyalist değildir. Bu ülkede akrabalık bağları oldukça güçlüdür ve bu önemli bir nedendir.

İkincisi; Güney Kore yıllarca askeri diktatörlükler altında yaşadı ve özellikle öğrencilerin militanca mücadelesi sonucu parlamenter sisteme geçildi. Can kayıpları yaşandı. Parlamenter demokrasi bilinci partilerde ve halkın büyük bölümünde bulunuyor. Askeri yönetim istemiyorlar.

Çok uzakta olmayan askeri yönetimle sokak çatışmalarını hatırlamış olsalar gerektir.

Demek ki halkta ve partilerde yeterli reddetme isteği olunca ve bunu da eylemli olarak gösterince asker, polis ve silahların gölgesi etkili olmuyor.

Üçüncüsü; geniş diyaspora grupları önemlidir. Japonya’da çok sayıda Koreli göçmen bulunuyor (1945 öncesinde Kore, Japonya’nın sömürgesiydi). Kitaplardan edindiğim bilgiye göre bunların yaklaşık yarısı Kuzey Kore’ye sempati beslemekte ve bu ülkeye gidip gelmektedir.

Kuzey Kore için “komünist diktatörlük” denirken Güney’de askeri yönetimin başlaması pek şık olurdu doğrusu!

Kuzey ve Güney’in arası bazen iyi bazen kötü oluyor; karşılıklı restler çekiliyor.

Kuzey Kore’deki serbest ticaret bölgesinde Güney Kore firmalarının önemli yatırımları bulunuyor. Buradaki faaliyet önemli oranda aksamadan devam ediyor.

Her iki ülkede de hükümet ve parti programlarında iki ülkenin gelecekte birleşmesi sürekli yer alıyor. Güney bunun kapitalist temelde, kuzey sosyalist temelde gerçekleşmesini istiyor.

Kuzey Kore, Rusya’yı desteklerken ve İHA ile asker verirken, Güney Kore de Ukrayna’yı desteklediğini açıkladı.

Güney Kore’de ABD askerleri bulunuyor ama halkta anti Amerikancı duygular da belirgin olarak görülüyor.

Kuzey Kore yıllar öncesinde parti programından marksizmi çıkardı. Bunun yerini devletin resmi ideolojisi Juche aldı. Bu kelime her alanda kendine yeterlilik, kendine güvenmek anlamına geliyor.

Özellikle geçmişteki sosyalist ülkelerde görülmeyen bir psikoloji bulunuyor.

Son olarak Kuzey Kore’yi etnografik olarak inceleyen İngilizce bir kitap buldum ve fazlasıyla yararlandığımı söyleyebilirim. Toplumu insanların karakterleri, sanatın işlevi, önderin rolü; juche anlayışı yönünden bakıyor.

Kuzey Kore’de her şey politizedir, insanların benliği bile; belirlemesi çok ilginçtir.

Parti politikasının bireylerin psikolojisinde önemli yer tutmasına hayret ettim. Devrimden (1945) sonraki üçüncü kuşak toplumda hemen her alanda görevdedir. 1990 öncesinde dağılan sosyalist ülkelerde sorunlar devrim ve iç savaş dönemini yaşamamış kuşakla başlıyordu.

 

Kuzey Kore’de böyle olmamış…