Engin Erkiner: Charles Dickens’in aynı adlı romanından değil bendeki büyük umutlardan söz edeceğim.
İçinizden bazıları “gelecek yıl 75 yaşında oluyorsun, ne büyük umudu!” diyebilir. Bu kişilere yazının sonraki bölümünü okumamalarını öneririm. Moralleri bozulur, bazıları abuk sabuk mesajlar gönderir, ben de ağır cevap veririm; moralleri daha çok bozulur. İyisi mi sıkıntıya girmeyin ve bundan sonrasını okumayın.
Büyük umutlar nedir ve nereden çıktı diye sorarsanız şöyle açıklama yapabilirim.
Yıllardan beri planlarım dahilinde hareket etmeyi seven birisiyim. Plan bu; değişik konulardaki planlarda yerine getirilebilen olur, yerine getirilemeyen olur. Ortalamaya bakmak gerekir. Ortalamaya baktığım zaman sonuç pozitif yani bazı planlarda istediğime ulaşamamışım, bazılarında hedeflerin ilerisine geçmişim; genel ortalamada plan hedeflerinin üstüne çıkmışım.
Bundan şu sonuç çıkar: bundan sonraki plan hedeflerinin büyütülmesi gerekiyor. Başka bir deyişle performansın artması gerekiyor. Ortalama olarak bunu yapabiliyorsam neden performansa uygun, daha yüksek hedefler belirlemeyeyim?
Hedeflerin yükseltilmesi gerekir.
İmkanım olur mu bilemiyorum, hedefliyorum; gelecek yıl ilkbaharda olmazsa sonbaharda üniversitede etnoloji bölümüne yazılmayı hedefliyorum. Bu bölümü yan bölüm olarak -8 ders aldım ve geçtim, bitirme ortalaması iyi- okumuştum. Şimdi kurallar değişmiş. Etnolojiyi yan bölüm almadan okuyabiliyorsunuz. Bu üniversitede yan bölüm almadan ana bölüm okuyamazsınız normal olarak; etnolojide yeni uygulama böyle değil artık. Yan bölüm mecburi olsaydı sosyoloji alırdım ama 2005’te politik bilim-sosyolojiyi zaten bitirmiştim; yeniden ne gerek var?
Neden bunu istiyorum?
Etnolojide araştırma yöntemlerini öğrenmek istiyorum. Yan bölüm olarak okuduğum için ilgili dersleri almam gerekmemişti. Sürgünlük konusunda çalışırken bu araştırma yöntemlerini öğrenmeye ihtiyacım bulunuyor. Yan bölüm olarak okuduğum için derslerin yarıya yakınını almam gerekmiyor zaten…
Olmazsa eğer, bu sefer kendim öğrenmem gerekecek…
Üniversitede öğrenmek daha iyi ama olmazsa kendim yapmaya çalışacağım.
Nasıl olsa Almanya’nın en iyi etnoloji kütüphanelerinden birisi Frankfurt’ta ve öğrenci olmadan da kullanabiliyorum.
Emperyalizm teorisini –özellikle çağdaş olanını- iyice öğrenmem gerekiyor. Bilgim fena değil ama eksiklerim bulunuyor. Ellinci Yılında TDAS’ı yazarken gereklidir. Burada Lenin’in emperyalizm teorisinin eleştirisine de yer vereceğim. Emperyalizm ve devlet birliktedir; devletin dönüşümünü anlatmadan emperyalizmin anlatımı eksik kalır. Emperyalizm tekelci sermaye ve sermaye ihracına indirgenemez.
Mesela Türkiye’nin yayılmacılığını, silah sanayisi kurmasını ve silah ihraç etmesini devletin dönüşmesini incelemeden gerektiği gibi anlayamazsınız.
Kuzey Kore incelemesini bitireceğim. Ardından ne gelir bilemiyorum; Polonya ya da Yugoslavya olabilir.
Gelecek yılın sonlarında bakalım neler söyleyebileceğim…
|